Meme büyütme operasyonları, göğüs hacminin büyütülmesini sağlayan cerrahi prosedürlerdir. Bu büyütme işlemi genellikle silikon implantlar kullanılarak gerçekleştirilir. Meme büyütme yöntemleri ile aynı zamanda memelerin simetrik bir görünüme kavuşması da sağlanabilir.
Doğal meme boyutunun küçük olması veya kilo kaybı, gebelik ya da emzirme dönemi sonrasında meme şeklinin ve boyutunda meydana gelen değişiklikler, bireylerin meme büyütme estetiği talebinin altında yatan en sık nedenler arasında yer alır. Mastektomi operasyonu sonrası meme dokusu alınan kadınlar, bu operasyonun tercih edildiği bir diğer gruptur.
Göğüs Büyütme Estetiği Nasıl Yapılır?
Göğüs büyütme estetiği öncesinde hekimlerinizin öneri ve talimatlarını yerine getirmek iyileşme süreci açısından oldukça önemlidir. Operasyondan bir gün öncesinde genellikle akşam saatlerinden başlayarak kişilerin herhangi bir katı ya da sıvı gıda tüketmemesi istenilebilir. Tütün kullanan kişilerin silikon ameliyatından haftalar önce bu alışkanlıklarına son vermesi önerilir çünkü tütün kullanımı vücudun belirli bölgelerine olan kan akışını kesintiye uğratarak iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu, çeşitli komplikasyonların gelişimi konusunda risk artışına neden olabilir. Aynı zamanda tütün kullanımı ile birlikte bağışıklık sisteminin olumsuz yönde etkilenmesi sonucu ameliyat sonrası enfeksiyon gelişimine karşı bir yatkınlık gelişimi de söz konusu olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Göğüs büyütme estetiğinde temel olarak 2 tipte implant kullanılabilir. Salin dolgulu veya silikon dolgulu olabilen bu implantların dış kısmı ise silikon kaplıdır. Salin dolgulu implantların içerisinde steril tuz solüsyonları mevcuttur. Bu implantlar içleri boş olarak vücuda yerleştirilirler ve ardından istenilen düzeyde içleri doldurulabilir.
İmplantların yerleştirildiği bölge göğüs kasının üstü ya da altı olabilir. Bireylerin anatomik özellikleri ve istekleri ve işlemi gerçekleştirecek doktorun tercihleri hangi cerrahi tekniğin kullanılacağına dair temel belirleyici faktörler arasında yer alır. Meme büyütme ameliyatlarında en sık kullanılan girişim noktaları inframamarian (göğsün alt kısmı), aksiller (koltuk altı) veya periareolar (meme başı çevresi) bölgelerdir. Bu bölgelerden birinde açılan kesiler (insizyonlar) vasıtasıyla başlayan prosedürde cerrahlar, meme dokusu ve göğüs kası dokularını ayırır. Ardından bu oluşturulan cep bölgesine önceden hazırlanmış silikon implantlar veya içleri boş olan salin dolgulu implantlar yerleştirilir. Göğüs büyütme estetiği, cerrahi işlem sırasında oluşabilecek ağrı hissinin önlenmesi adına genel anestezi altında gerçekleştirilir.
İmplantların başarı ile yerleştirilmesi sonrasında cerrah, kesi bölgesini sütur (cerrahi dikişler) ile kapatır ve cerrahi bandajlar ile koruma altına alır. İyileşme sürecinde yakın gözlem altında tutulan bireyler anestezinin etkisinin ortadan kalkmasının ardından taburcu edilebilir.
Yuvarlak Silikon Mu, Damla Silikon Mu? Doğru Protez Seçimi Nasıl Yapılabilir?
Yuvarlak silikon ve damla silikon iki temel silikon göğüs implantı şeklini oluşturur. Bu silikon modelleri için birçok farklı boyut seçeneği mevcuttur. Doğru protez seçimi bireyin nasıl görünmek istediğine dair kişisel tercihleri, anatomik özellikleri ve implant yerleştirme işleminde tercih edilecek insizyon bölgesi gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.
- Yuvarlak Silikonlar
En fazla tercih edilen silikon tipleri arasında yer alan yuvarlak silikonlargöğüs üst kısmında dolgunluk sağlaması, memeyi desteklemesi ve kaldırması gibi özellikleri nedeniyle tercih edilir. Yuvarlak şekilleri, düz ve kesintisiz görünüm sağlamaları bu göğüs implantlarının en önemli özellikleri arasında yer alır. Yuvarlak silikonlar özellikle memenin üst bölgesinde tam bir dolgunluk isteyen kadınlar için iyi bir tercih olarak kabul edilir.
- Damla Silikonlar
Damla silikonlar oldukça doğal bir görünüm ve hisse sahip göğüs implant modelleridir. Doğal meme şekline uygun olarak tasarlanan bu silikonlar üst kısmında daha ince başlayarak memenin alt kısmına doğru kademeli olarak genişler. Damla silikonların en dolgun olduğu bölge ise meme başı çevresi ve altındaki alandır.
Bu göğüs implantları genellikle kaymayı ve dönmeyi engelleyecek şekilde tasarlanmış yüzey dokusuna sahiptir. Damla silikonlar şekli ve içeriği sayesinde memelerin doğal olarak dik bir görünüm kazanmasını sağlarlar. Bu özelliği dolayısıyla damla silikonlar özellikle orta derecede sarkma ya da meme düşüklüğü gibi kozmetik kaygıları olan kadınların arzuladıkları görünüşe kavuşabilmeleri adına ideal bir seçimdir.
Silikon Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Silikon ameliyatı sonrası iyileşme süreci genellikle 6-8 haftalık bir sürede gerçekleşir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu işlem sonrasında hastalar gözlem altına alınır. İmplantın göğüsteki pektoral kasın altına yerleştirildiği bireyler operasyon sonrasında göğüslerinde gerginlik ve ağrı hissedebilirler. Bu hisler kasların esnemesi ve rahatlamasını takiben giderek azalır.
Operasyon sonrası ilk dönemde ağrılı ve halsiz olabilen bireylerin ilk gün narkotik ileryen günlerde narkotik olmayan ağrı kesiciler ve kol hareketleri kısıtlanarak ağrı şikayetleri kontrol altına alınmaya çalışılır. Taburculuk öncesinde cerrah göğüs bölgesini desteklemek amacıyla elastik bantlar ile bu bölgeyi sarar veya çeşitli destekleyici sütyen kullanımını önerebilir. Bu uygulamalar sayesinde iyileşme döneminde meme dokusunun desteklenmesi sağlanmış olur. Aynı zamanda hekimler taburculuk öncesinde kişilere operasyonun gerçekleştirildiği kesi bölgesinin bakımı ve temizliğinin nasıl yapılacağına dair bilgi verir.
Operasyon sonrası özellikle kasaltı meme protezi konulan hastaların ilk 3-5 gün bir miktar rahatsızlık hissetmesi normaldir. Bu dönemde oluşabilecek ağrı hissinin kontrolü amacıyla hekimler tarafından reçetelendirilen ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Bu süre zarfında aynı zamanda insizyon (kesi) bölgesinde bir miktar kanama meydana gelebilir ancak bu normal bir durumdur. İlk haftanın sonuna doğru ağrı hissi minimal seviyeye geriler ve hekimler bu noktada kişilerin normal günlük yaşantılarına kademeli olarak nasıl başlayabileceğine dair bilgi verirler.
Sonraki haftalarda göğüs bölgesinde ara sıra ağrı hissi ve ödem meydana gelebilir ancak bu şikayetler giderek hafifler. Fiziksel olarak yoğun bir işte çalışan bireylerin genel olarak 3 haftalık bir izin kullanması önerilir. İlk 1 ay içerisinde ağır kaldırmaktan kaçınmak ve koşma gibi yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılması gereklidir. Operasyon sonrası ikinci ayın sonunda genellikle kişiler tamamen iyileşmiş olurlar.
Operasyonun başarısı kişilerin iyileşme kapasiteleri ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle iyileşme sürecinin olumlu yönde geliştirilmesi adına çeşitli uygulamalara başvurulabilir:
- İyileşme döneminde önerilen sütyenlerin kullanımı,
- Yara yerinin bakımı,
- Reçetelendirilen antibiyotik ve ağrı kesici ilaçların belirtilen süre zarfı boyunca düzenli kullanılmaları,
- Rahat ve bol kıyafet seçimi,
- Operasyon öncesinde ev düzenin iyileşme sürecinde olacak bireyin konforuna en uygun şekilde ayarlanması,
- Yoğun efor gerektiren aktivitelerden uzak durulması,
- Vücudun iyileşme kapasitesinin artırılması adına protein, meyve ve sebze içerikli sağlıklı ve dengeli bir beslenme programına uyulması.
İçerisinde bulunduğumuz pandemi döneminde güvenlik protokollerine en uygun şekilde meme büyütme operasyonu gerçekleştirilebilir. Pandeminin başlangıç döneminde çeşitli kaygılar nedeniyle yapılan ameliyatların sayısında kısa süreli bir düşüş meydana gelmesine rağmen şu an için bu operasyonlara yapılan başvuru sayısı ve uygulanma sıklığı önceki senelerdeki rakamların üzerine çıkmıştır.
Meme büyütme fiyatları operasyonun gerçekleştirileceği sağlık kuruluşu, bu sağlık kuruluşunun imkanları, işlemi gerçekleştirecek cerrahın fiyat politikası ve tercih edilecek implantın marka ve tipine göre göre değişkenlik gösterebilir. Meme implantları için herhangi bir son kullanma tarihi mevcut olmasa da ortalama kullanım süreleri 10-20 yıl arasında değişkenlik gösterir. Silikonların kullanım süresinin artırılması ve operasyonun en iyi sonuçlarla gerçekleştirilmesi adına doğru cerrahi seçimi, operasyon sonrası talimatlara harfiyen uyulması ve düzenli kontrollere gidilmesi oldukça önemlidir.